10 Mayıs 21 Mayıs arası saldırılarda, İsrail 66'sı çocuk, 39'u kadın olmak üzere 254 Filistinli'yi öldürdü. Saldırılar İsrail'in Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yerleşimcilerin Arap aileleri evlerinden çıkarma girişimine karşı yükselen tepkiler bahanesiyle başlamış, tüm dünyanın gözleri önünde on günü aşan süre boyunca sağlık merkezleri, su artıma tesisleri, elektrik dağıtım binaları, sivil konutlar, medya merkezleri bombalanarak sürmüştü.
İsrail'in hiçbir ön koşul olmadan kabul ettiği bu ateşkes yapıldı yapılmasına tabii fakat ne kadar süreceği maalesef belli değil. Çok uzun sürmemesi şaşırtıcı olmaz. Daha önce varılan ateşkeslerin çok uzun sürmemesi ve özellikle de Hamas'ın Gazze sorumlusu Yahya es-Sin var'ın "El Aksa'ya yapılan müdahaleler ya da Arap ailelerin konutlarına yerleşimcilerce el koyulması sürerse saldırılarının tekrar başlayacağını" söylemesi de göz önüne alınırsa.
İsrail'in El Aksa Camii'nin altında, Hz. Süleyman'ın mabedini arıyor olması sebebiyle arkeolojik çalışmsalar yaptığı bilinmekte. Bu çalışmaların başarılı olup kalıntıları bulup bulamayacağı belli olmasa da, kısa süre içinde bulamayacağı kesin gibi görünüyor. Keza İsrailli yerleşimcilerin Arap ailelerin konutlarına el koyması da tabi. İsrailli yerleşimcilerin durumu İsrail ve Orta Doğu'yu aşan bir durum. Arapların yasadığı bölgeleri birbirinden bağımsız ufak adalara döndürerek Oslo sürecinde hem Arap hem İsrail tarafından nahoş karşılanan 2 devletli çözüm planın çoktan rafa kaldıran bu yerleşimlere en büyük destek gerici Netanyahu yönetimi kadar tüm dünyadan yapılan bağışları toplayan bazı inşaat şirketlerince verilmekte.
İsrail'in BAE ve Bahreyn gibi bölge ülkeleriyle imzaladığı (umulanın aksine imza sonrasında henüz yeni katılımlar olmayan) İbrahim Anlaşmaları ve, Kudüsün İsrail in başkenti olarak telaffuz edilebilmesinin mimarı ve Donald Trump'ın damadı olan Kushner ile sıkı bağlara sahip olan bu şirketlerin bağışçıları arasında Chelsea'nin patronu Abrahamovic gibi tanınmış kimseler de var. Bu şirketler, yerleşimcilerin konut inşaatlarında da söz sahibi. Bu durum da, her bir karış toprağın kıymetinin artmasındaki bir başka sebep. Bu şirketler Gazze'de henüz aktif değil. Bu bölgenin başka bir önemi daha var, o da Akdeniz kıyısındaki yer altı zenginlikleri. İmzalanan İbrahim Anlaşmaları'nın akabinde varılan, BAE gazının İsraillilerce AB'ye ulaştırılması konusundaki uzlaşmalar gibi bu mesele de enerji sektörünü yakından ilgilendiriyor. ABDA medyasındaki İsrail yanlısı, ya da daha hafif tabirle 2 eşit gücün savası seklinde servis edilen haberlerin gerçeklik payı 0, fakat ABD otoriteleri ezelden beri bu görüşe yakınmış gibi duruyorlar. Bu tavır, saldırıların ilk döneminde yine görüldü, fakat hem sosyal medyanın etkisi hem de İsrail'in saldırılarına direnen grupların dirayeti sonucu Biden saldırılar sırasında defalarca telefonla konuştuğu ve bazı kaynaklarda "demir kubbe"yi daha etkin hale getireceğinin de sözünü verdiği ateşkesi şimdilik ilan etti diyebiliriz. Rusya'nın İsrail'e Filistin konusunda ses yükseltmediği bilinen bir gerçek. Öte yandan Hamas'ın son dönemdeki açıklamaları, ve Polonya ile Ukrayna gibi Rusya'nın husumet duyduğu ülkelere "SİHA" satışı gibi gelişmeler ışığında değerlendirilirse, Rusya'nın bölgede daha etkin olacağı bir sürece giriliyor denebilir. Bazı kaynaklar bir süredir Suriye'deki fikir ayrılıklarına rağmen Hamas'ın Rusya ile ilişkiler geliştirdiğini öne sürmüştü, bu saldırılar sırasında ortaya konan bazı iddialar da bu gelişmeleri destekler nitelikte.
Bir başka mesele de Suriye'deki gerilim; Uzunca bir süredir İran ve Hizbullah'ın Suriye'deki varlıkları, Filistinli örgütlere silah sağladığı bahanesiyle İsrail in tepkisini çekmekteydi, bu varlık bir süre daha sürecek gibi görünüyor, tabii İsrail in Suriye'deki Hizbullah ve İran'a karşı saldırıları da. Ancak geçtiğimiz günlerde açıklama yapan İsrailli General Itzhak Brik'e göre, İsrail Hizbullah'ın dahil olacağı bir savaşa hazır değil. Hatırlanacağı üzere Hizbullah lideri Seyyie Hasan Nasrullah 25 Mayıs'ta İsraili haritadan silmekle tehdit etmişti. Bu tehdit ne zaman gerçekleşir bilinmez tabi, fakat Gazze deki kısıtlı imkânlara sahip Hamas'ın dahi direnmeyi başardığı İsrail in savaş gücü çok daha yüksek Hizbullah ile tekrar savaşa girişmeyeceğine dair önemli veriler var. İsrailli askeri uzman Yossi Yehoshua, Yediot Aharonot gazetesinde yazdığı makalede Tel Aviv’deki kaynaklarına dayanarak son çatışmada Gazze’den atılan 4 binden fazla roketin, Hizbullah’ın askeri kapasitesinin sadece yüzde 10’u olduğuna dikkat çekti.